ATATÜRK ÇOCUKLARI
  BUNLARI BİLİYOR MUSUN?
 

Telefonu açışımızda kullandığımız “Alo” sözcüğünün Allessandra Lolita Oswaldo isimli kişinin kısaltılmış adı olduğunu biliyor muydunuz?

Peki, neden bir başkasının değil de Allessandra Lolita Oswaldo'nun ismi?

Telefonu icat eden Graham Bell, ilk hattı sevgilisinin evine çekmişti. Atölyesinde telefon çalınca arayanın Allessandra Lolita Oswaldo'dan başkası olamayacağını bildiğinden Graham Bell, telefonu açar açmaz “Allessandra Lolita Oswaldo” diyordu. Bell, zamanla sevgilisine, adını kısaltarak hitap etmeye başladı ve telefonu her açışında onu “Ale Lolos” diye karşıladı. Çalışmaları uzadıkça Bell, sevgilisinin adını daha da kısalttı ve öne iki heceli bir ad buldu: “Alo!” Allessandra Lolita Oswaldo, geliştirip, tüm kente yaymaya çalıştığı telefondan başka bir şey düşünmeyen sevgilisinin bitmek tükenmek bilmeyen deneylerinden rahatsız olmaya başlayınca Graham Bell'i telefonuyla baş başa bırakıp onu terk etti. Yaşlı Bell, sevgilisinin bir gün onu arayacağı umuduyla telefonun başından ayrılmadı. Kentte çekilen telefon hatlarının sayısı da giderek artmaya başlamıştı. Bell'i artık başka kişiler de arıyordu. Fakat o, telefonun her çalışında kendisini sevgilisinin aradığını sanarak telefonunu “Alo” diyerek açıyor ve herkes “Alo” diyordu. O günlerde hemen herkes telefonu açtıklarında Alexander Graham Bell'in anısına saygı olarak “Alo” demeye başladı. Bugün hepimizin kullandığı “Alo” sözcüğü işte buradan geliyor.
YERYÜZÜNÜN ENLERİ
En geniş ülke 17 075 200 Km2 ile Rusya’dır.

En küçük ülke 0,44 Km2 ile Vatikan’dır.

En zengin 3 ülke Kanada, Norveç,ABD’dir.

En fakir 3 ülke Sierra Leone, Nijer, Etiyopya’dır.

En çok ülke ile sınır komşusu olan ülke 15 ülke ile Çin’dir.

En uzun ve kesintisiz sınır ABDKanada arasındadır

En kalabalık şehir, Japonya’nın Tokyo şehridir.26,5 milyon

En yüksek yerleşim birimi deniz seviyesinden 5 0902 m. yukarıda olan Çin’in Wenzhuang’dır.

En alçak yerleşim yeri deniz seviyesinin 54 m. altında olan ABD Californiya eyaletine bağlı Calipatria şehridir.

En kuzeydeki yerleşim yeri 82,5 derece ile Kanada’nın Alert şehridir.

En güneydeki yerleşim birimi 55 derece ile güneyde olan Şili’nin Puerto Williams şehridir.

En ıssız yer Güney Antartik’te Tristan da Cunha adasında, hiç insan yoktur.

En çok dil konuşulan ülke Papua Yeni Gine’dir. 689 dil ve lehçe.

En büyük dalga Alaska’nın Liyuya Körfezinde 9.07.1958 de 524 m. olmuştur.

Okyanusta en derin yer Mariana adalarının doğusunda 10 923 m. ile Challenger çukurudur.

En büyük çöl OrtaKuzey Afrika’da 9.065.000 km2 ile Büyük Sahra Çölüdür.

En büyük ada Grönland’dır. Yüzölçümü 2.166.086 km2 dir.

En büyük kıta Asya Kıtasıdır. Yüzölçümü 44.936.000 km2 dir.

En büyük göl Hazar Gölü’dür. 424.200 km2 dir.

En yüksek dağ Nepal’de bulunan 8.850 m. ile Everest dağıdır.

En yüksek şelale Venezuella’da bulunan 979 m. Angel Şelalesidir.

En uzun nehir 6.656 km. ile Nil Nehridir.

En yüksek baraj Tacikistan’da Vakhsh nehri üzerinde bulunan 300 m. yükseklikteki Nurek Barajıdır.

En büyük yanardağ patlaması 130 yılında Yeni Zelanda Nort Island’da Taupo patlamasında 20.000 kişi kaybolmuştur.

En yağışlı yer Hindistan’da Cherropunji şehri olup yıllık ortalama 1270 cm3 yağmur düşmektedir.

En kuru yer Şili’de Arica ve Antofagas arasındaki bölge olup ortalama 0.1 mm3 yağmur düşmektedir.

En uzun asma köprü 5 Nisan 1998 de Japonya’da açılan 3.911 m. AkashiKaikyo’dur.

En uzun demiryolu tüneli Japonya’da 53.9km olan Seikan Tüneli’dir.

En sıcak yer Libya’da 58 derece ile ElAziziyah’dır.

En soğuk yer 89 derece ile Antartikadır.

En şiddetli deprem 22.05.1960 da Şili’de gerşekleşmiştir. 9.5 şiddetindedir.
HAİN SİVRİSİNEKLER
Dünyada yaklaşık üç bin sivrisinek türü olduğu bilinmektedir. Bunların çoğu insana saldırmaz. Zaten aksi olsaydı dünyanın her yerinde bulunabilen bu yaratıklar ormanda, dağda, insan bulunmayan yerlerde yaşamlarını idame ettiremezlerdi.

İnsanların kanlarını emerek yaşayan sivrisinek türlerinin yalnız dişileri kan emer. Dişiler de insanların kanlarını kendi yumurtalarını üretebilmek için protein sağlayabilmek amacıyla emerler. Birçok cinste dişi sivrisinekler en azından ilk yumurtalarını kana ihtiyaç duymadan üretebilirler, fakat sonraki yumurtaları için kana ihtiyaçları vardır. Bulabildikleri her canlının kanını emerler, hatta deniz yüzeyine gelen balıklar bile ellerinden kurtulamaz.

Erkekler çiçek özleri ile beslenirler. Yumurta üretme gibi bir dertleri olmadığından insanları sokmazlar.

Dişi sivrisinekler avlarının yerlerini duyargaları ve üç çift bacaklarındaki alıcılarla bulurlar. Alıcılar ile nem, ter ve ısı özelliklerini saptarlar. Sivrisineğin duyargaları bir santigradın binde biri kadar sıcaklık değişimlerini algılayabilecek kadar hassastır. Dişi sivrisinekler insanın nefes verirken çıkardığı karbondioksit bulutu içinde, ileri geri hareketler yaparak bu bilgileri değerlendirirler, avın yararlı olacağına karar verirlerse eyleme geçerler. Bazılarının ’sivrisinek bana dokunmaz’ demelerinin esas nedeni ter ve nefes kokularının, sivrisinek için cazip ve özendirici olmamasıdır.

Sivrisinek sanıldığı gibi içi delik ve sivri uçlu bir boruyu deriye sokarak kanı emmez. Sivrisinekte ağzın altındaki kesede iki tüp, iki de neşter olarak kullandığı testere ağızlı bıçak vardır. Önce bıçaklarla deride delik açar, sonra tüplerden biri ile tükürüklerini bu deliğin içine akıtır.

Bu tükürük insan kanının pıhtılaşmasını önler, böylece ikinci tüpü sokarak, sıvı kanı size fark ettirmeden kolayca emer. Eğer bir dakika içinde hala fark etmediyseniz, deposu kanınızla dolu olarak, kafayı bulmuş şekilde derinizden ayrılır.

Sivrisinekleri tahrik eden şey nefesinizdeki karbondioksit oranı ile derinizdeki ısı ve nem oranı olduğundan, özellikle geceleri sivrisinek hücumlarını geçiştirebilmek için, çok sık nefes alışverişi gerektirecek fiziksel hareketler yapmamanız, teninizi serin ve kuru tutmanız gerektiğini unutmayın.




 
  Bugün 2 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!

 

  

 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol